Kader Üzerine Düşünceler



insan bazı klişeleşmiş lafları yaşayarak öğrenince ister istemez kanıksıyor.  Doğruluğunu daha iyi hissediyor.

Yaklaşık 6 ay kadar önceydi. Sıradan bir çalışma gününde iş arkadaşımın imam olan kardeşiyle konuşmuştum. İmam deyince aklınıza sakallı oturaklı bir adam gelmesin. 24-25 yaşlarında futbol hastası mütevazi bir delikanlı.

Tabi Her Türk ün yaptığı gibi karşımızda bir uzman görünce sıraladık sorularımızı...


Soru: Hocam torpil yaptırmanın sorumluluğu nedir? Torpil işini -bazı kurumların istediği gibi- referans olarak düşünebilir-miyiz?


El Cevap : Mesele kader meselesidir. Her müslümanın kadere iman etmiş olması gerekir. Kaderin anlamı ise başımıza geleceklerin yani neyi nerede ve ne zaman yaşayacağımızın Allah (cc) tarafından önceden tayin edilmesidir. İnsanın buradaki sınavı Allah' ın (cc) kaderimizdeki çizdiği noktaya hangi araçları kullanarak nasıl ulaşacağımızdadır. Örneğin sizin kaderinizde doktor olacağınızın yazılı olduğunu varsayalım. Eğer doktorluk kaderinize Allah (cc) tarafından yazılmışsa bunu hiç bir kul engellemeyemez. Bunda hemfikiriz. Asıl mesele yani sınav kulun doktor olmak için alacağı yolda. Kul bunu iki şekilde başarabilir. Birincisi çalışarak ikincisi de torpil bularak. Zaten ulaşacağınız hedefe kötü yoldan ulaşmanızın da iki sonucu var. Birincisi torpiliniz sayesinde sıralamada üste çıkarak geride bıraktığınız insanların hakkı, yani kul hakkı... -Şahıslar haklarını helal etmezse kesinlikle affedilmiyor-Hayat boyunca aldığımız maaşın helalliği tartışılır. İkincisi de kader ve kazanın Allah (cc) tan geldiğini unutarak kuldan medet ummaktır. Bu da iman noktasında zaafiyet doğurur ki bu da çok tehlikelidir.

O gün için öylesine bir konuşmaydı. Daha sonraki zamanlarda tayin için kapısını çaldırdığım adamların bu işi olmuş bilin deyip te o işin olmadığını görünce beynimin içindeki ışık yandı.

Artık önüme hep bu perspektiften bakmaya çalışıyorum. Sınavlara çalışarak hazırlanmaya çalışıyorum (fiili dua) olmuyorsa kadere bağlıyorum. Sınavı kazanamamak zaten kaderimde vardı diye düşünüyorum ama hak ihlali varsa da helal etmiyorum... 

Vay o sınavlarda hak yiyenlerin haline...

Bu arada yukarıdaki müziği dinlerken dalıp gitmemek mümkün değil... Tam bir deha...
Abdullah ÖZER
Abdullah ÖZER

Okumayı ve izlemeyi sever, yazmanın ise insana inanılmaz bir derinlik kattığına inanır. Çay vazgeçilmezidir. 90 ların müzikleriyle mest olur hatta kendinden geçer.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder