Değişen Kafalar - Thomas Mann

İlk kez bir Hint Efsanesi okuyorum. Olaylar biraz sapkınca, duygularsa olabildiğince gururlu, pişmanlıklar içten ama her şey kaldığı yerden...  Gelin isterseniz üç arkadaşın kafa karıştıran efsanesine bir göz atalım.


Brahmanların yani soylu bir tüccar ailesinin oğludur Şridaman.  Nana ise Şridaman' a göre kast sisteminde daha alttadır ve bir demircinin oğludur. Hindistan'daki kast sisteminin aralarını bozamadığı iki dosttan bahsediyoruz. Bu arada okurumuz Şridaman'ı olabildiğince güzel yüzlü ama çelimsiz, yağlı ve biçimsiz vücutlu, aynı zamanda bilgili biri olarak, Nana' yı ise sivri burunlu ve biçimsiz yüzlü ancak her kadının hayal edeceği kaslı ve güçlü vücuda sahip biri olarak hayal etmelidir. 

Bu iki dost bir gün göl kenarında dinlenirken güzeller güzeli Şita'yı gölde yıkanırken görürler. Fazla uzatmayalım. Nana' da Şita'yı sevmesine rağmen Şridaman ile Şita'nın evlenmesine öncülük eder hatta her şeyi yapar. 

Aradan bir yıl kadar geçmiştir. Şita hamiledir ve ailesini görmek istemektedir. Şita'nın yetiştiği köye gitmek için Şridaman, Nana ve Şita uzun bir yola çıkar. Arabayı kullanan Nana yolu bilerek uzatmış bunu fark eden Şridaman ve Şita ise bu duruma sessiz kalmıştır. Yolda gördükleri bir tapınakta Şridaman dua etmek istediğini söyleyerek diğer ikilinin yanından ayrılır. Tapınakta dua ederken dostu ile sevgilisinin arasına girdiğini ve bu nedenle sevenlerin kavuşamadığını düşünerek eline aldığı bıçakla kendi boğazını keser. Bir insan kendi kafasını koparacak kadar nasıl kesebilir diye düşünebilir hatta inanmayabilirsiniz ama sevgi böyle bir şeydir işte. Dostunun geciktiğini düşünen Nana' da tapınağa gider ve korkunç manzarayla karşılaşır. Dostunun kafası kopmuş bedeni oracıkta kanlar içinde yatmaktadır. Nana, dostunun iki sevgiliyi rahat bırakmak için aralarından ayrıldığını anlar aynı vicdan hesabı ve sevgi gücüyle o da kendi kafasını keser. Endişelenen Şita' da ikilinin ardından tapınağa girer ve korkunç manzara karşısında bayılır. Kendine geldiğinde sevdiği iki kişinin yokluğunda yaşamanın anlamsızlığına hükmeder ve intihar etmeye karar verir. Ancak bu üzüntüye dayanamayan Karanlıklar Kraliçesi Kali, Şita'ya bir şans verir. Buna göre Şita kopan başları yerine yapıştırdıktan sonra bazı dini ritüelleri yerine getirmelidir. Şita iki sevgilisini tekrar hayata döndürmek için acele eder ancak bedenlerle başları karıştırmıştır. Şridaman'ın başını Nana'nın bedenine, Nana'nın başını ise Şridaman'ın bedenine yapıştırmıştır. 

Şridaman artık hem güzel yüzlü hem de atletik vücutlu olmuştur ve Şita'nın eşi olduğunu düşünmektedir.. Ancak Nana' da Şita'nın karnındaki çocuğun kendi bedeninden olduğunu yani Şita'nın eşinin kendisi olduğunu iddia etmektedir. Artık kimin Şridaman kimin Nana olduğuna karar vermek gerekecektir. Uzatmayalım. Bir bilgeye sorarlar. Bilge başın insan bedenindeki en önemli organ olduğuna ve başa göre karar verilmesi gerektiğine hükmeder. Sahi siz okurlar, başı aynı olan bir dostunuzun bedeni değişse anlayabilirmiydiniz yoksa sen kilo almışsın deyip geçermiydiniz? Ya da hatırlamaya çalıştığınız birinin neresine odaklanırdınız?

Şita artık hem güzel yüzlü hem de kaslı bir eşe sahip olmuştur. Ancak değişen kafalarla bedenlerin yaşam alışkanlıkları kaldığı yerden devam etmiştir. Böylece demirciliğe devam eden Nana'nın vücudu kaslanmaya, Şridaman' ın ki ise yağlanmaya başlar. Gel zaman git zaman Şita eski dostunun hasretine dayanamaz ve Nana'nın yanına gider. Şridaman' da haberi duyar duymaz Şita'nın peşine düşer. Üç eski dost tekrar buluşur. Burada erkekler bir kadını paylaşamayacaklarını, kadın ise aynı anda iki erkeğin olamayacağını fark eder. Ve o kararı verirler... 

Thomas Mann'ı ilk kez bu kitabıyla tanıdım. Okuruyla kurduğu empati, anlatımındaki dil ve üslubu fazlasıyla etkileyiciydi. Nobel edebiyat ödüllü yazarın kitabını okumaktan mutluluk duyacaksınız.

Keyifli okumalar.
Abdullah ÖZER
Abdullah ÖZER

Okumayı ve izlemeyi sever, yazmanın ise insana inanılmaz bir derinlik kattığına inanır. Çay vazgeçilmezidir. 90 ların müzikleriyle mest olur hatta kendinden geçer.

8 yorum:

  1. Yazarın hiç kitabını okumadım.Değişik bir efsane. Şita'nın bedenleri karıştırması da ilginç. Kısa süre önce birlikte olduğu insanı kolay karıştırmaz diye düşünüyor insan.Ama adı üstünde efsane. O kadar da olur.Okumak istedim bu kitabı. Emeğinize sağlık.

    YanıtlaSil
  2. MAnn okudum ama bu kitabını değil , hımm hımmmm

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Thomas Mann'ın en güzel kitabı buymuş benden söylemesi :d

      Sil
  3. Hiç okumadım bu yazarı. Ilginçmiş gerçekten

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ayrıca kolay okunan bir kitap, beğenirsiniz bence 😊

      Sil
  4. Ben de hiç Hint efsanesi okumadım :D

    YanıtlaSil