Fırtınalar - Halil Cibran


Merhaba kitap severler.

Daha öncesinde yollarımın kesişmediği yazar ile kitabının kampanya da olmasının etkisiyle de olsa gerek tanımaya karar verdim. Böylece, Fırtınalar benim için Halil CİBRAN  ile tanışma kitabım oldu.

Kitabımız Kumsaati Yayınlarından, 150 sayfa civarında ve yaklaşık 50 sayfalık ilk bölümü Halil CİBRAN biyografisinden oluşuyor. Cibran aslen Lübnan doğumlu olmasına rağmen çocukluğunun Suriye'de zor şartlarda geçtiğinden bahsedilir. Bunun sebebi 1883 lü yıllarda ülke sınırlarının farklı olmasından mı kaynaklanıyor yoksa göç meselesi filan mı bilmiyorum, araştırmakta istemedim.Sonuç olarak Cibran'ın hayırsız bir babası vardır ve daha küçük yaşta annesine ve kardeşlerine bakmak zorunda kalır. Ancak yaşam şartlarının ağırlığına dayanamaz ve ailesini de alarak Amerika'ya giderler. Burada yaptığı illüstrasyon çizimleriyle sanat-edebiyat dünyasının beğenisini kazanır. Bunların yanında yazdığı şiirler ve yazılarda beğenilir. Zayıf ingilizcesini geliştirmek için uzun yıllar bir kadına yazılarını gönderip kontrol etmesini ister ancak hitaplardaki samimiyet sevgi göstergesidir. Neyse o kısmı yazarın özel hayatı. Sonrasında ise Suriye'nin Osmanlı'dan ayrılıp bağımsız olması için mücadele etmeye başlar. Osmanlıyı kötülerken Fransızlara toz kondurmazr. Tabi ki burada Cibran'ın Hristiyan kimliğini yabana atmamak lazım.

Fırtınalar ise kitabı okuyup bitirdikten sonra öğrendiğim kadarıyla yazarın diğer eserlerindeki hikayelerden oluşan derleme bir kitapmış. Evet kısa bölümlerden oluşuyor ama bu bölümlere hikaye denir mi emin değilim. Çünkü anlatım kutsal kitap öğretilerine daha çok benziyor. Biraz da siz Suriyeliler özgürlüğü hak eden asil bir milletsiniz tarzıyla bol motivasyon içerikli. Aslına bakılırsa içerik olarak aynı dönemlerde II.Abdulhamid' e karşı İttihat ve Terakkicilerin Hayyale'l Felah ve Hareket risalelerine benzerliği dikkatimi çekti.

Sonuç olarak okumak isterseniz zor geçen bir ömürden süzülenleri göreceksiniz. Bazen şiirsel bazen kutsal kitap öğretisi tarzı.

Bol bol kitap okuyun ve sevgiyle kalın...
Abdullah ÖZER
Abdullah ÖZER

Okumayı ve izlemeyi sever, yazmanın ise insana inanılmaz bir derinlik kattığına inanır. Çay vazgeçilmezidir. 90 ların müzikleriyle mest olur hatta kendinden geçer.

6 yorum:

  1. Halil Cibranın kitabını hiç okumadım.Belki bu bir başlangıç olabilir.Emeğinize sağlık...

    YanıtlaSil
  2. Ben de henüz okumadim. Firsatim olursa okumak isterim.

    YanıtlaSil
  3. Merhabalar,

    Yaklaşık bir hafta önce okumaya başladığım Kırık Kanatlar isimli romanı bitirdim. Hayatımda ilk kez bir Halil Cibran eseri okudum. Çok duygu yüklü bir romandı. Bazı satırları, gözlerim dolu dolu okuduğumu çekinmeden söyleyebilirim.

    Halil Cibran, bu eserinde; din adamlarının yozlaşması ve kadın hakları gibi toplumsal meselelerden bahseder. Doğulu kadının yüzyıllar boyu gelenek karşısındaki âcizliğine, eşya gibi oradan oraya sürüklenmesine yönelik eleştirel bir tavır ortaya koyar.

    Romanda en sevdiğim alıntı şu olmuştu:

    ‘’Onun ruhunu dolduran hüzün benim ruhuma da doluyordu; her birimiz kalbinde hissettiğini öbürünün yüzünde görebiliyor, göğsünde sakladığı şeyin yankısını öbürünün sesinde duyabiliyordu.’’

    Altını çizdiğim diğer alıntıları da buradan okuyabilirsiniz: http://www.ebrubektasoglu.com/yazi/halil-cibran-kirik-kanatlar-kitap-yorumu/

    Güzel okumalar dilerim,
    edebiyatla ve sağlıcakla kalın.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba...

      Kırık Kanatlar'ı okumamıştım... Güzel bir tavsiye yorumu olmuş....

      Blogunuza da ilk fırsatımda uğrayacağım

      Saygılar

      Sil