Çekilir Dert Değil - Özge Calafato


Öyle vur patlasın çal oynasıncılık, amaannn bananecilik seviyesine ulaşmama ramak kaldı. İşte bu nedenle, nerede manik depresif belirtiler gösteren kitap görürsem içeriğine bakmadan okumaya başlıyorum. Bu serüven Zıkkımın Kökü'yle başladı, Çekilir Dert Değil ile devam etti. Şimdilerdeyse Falan Filan isimli bir kitap okuyorum ki anlayın halimi.

Çekilir Dert Değil' de e kitaplarımın arasındaydı. E kitap olarak 71 sayfa gibi görünüyor ama ben e kitap sevmiyorum, sayfaları elimle çevirmem gerekir diyenlerdenseniz muhtemelen yüz sayfa civarında bir kitabı elinize alacaksınız demektir. Her neyse, asıl konumuza gelerek size kısaca kitabı anlatayım. Öykü kitabı olarak tanımlanmış ama sanki öykü ile deneme arasında kalmış. Ne öykü gibi masalsı ne de deneme gibi konu irdelemesi var. Yazarın oluşturduğu farklı karakterlerin anılarından ya da anlatmak istediklerinden kısaca bahsettiği, birbirinden kopuk öykümsü bir şey.

Kitabın dili oldukça akıcı, konuşur gibi ve öğretici. Kitaplarda okuyamayacağınız ama dinlerken duyabileceğiniz kelimelerle süslenmiş yazılar. Haliyle samimiyet ve etkileyicilik zirve yapmış. Bir an olsun kopmuyorsunuz kitaptan. Sonlara sıkıştırılmış hacivat-karagöz hikayesi dışında neredeyse hepsi bizdendi. Hacivat- karagöz'de kötü değildi ama piyes tarzı karşılıklı diyalogları okumaya alışık değilim yani sarmadı beni.  

Tanıtımdan;

Özge Calafato’nun Çekilir Dert Değil isimli öykü kitabı, zamane karakterlerin bir araya geldiği bir geçit töreni sanki. Calafato alışkanlıklarla, zorunluluklarla ve takıntılarla örülü günlük hayatlarımızdan alınmış anlık fotoğrafların hikâyelerini anlatıyor. Karakterler içimizde bir yerlerde ya da yakınlarımızda yaşıyorlar ve çevremizdeki görünmez duvarları örüyorlar. Calafato bir yanıyla da arşivci gibi çalışarak zamanın kişilik envanterini oluşturuyor. Çekilir Dert Değil aynı zamanda Calafato’nun kısa bir süre önce altKitap tarafından yayınlanan öykü kitabı Su Eleştirmenleri’nin tamamlayıcısı niteliğinde. Kitaplar ayrı ayrı okunduklarında, bağımsız anlamlar inşa ettikleri gibi birlikte okunduklarında da birbirlerini destekliyor. Su Eleştirmenleri’nde yer alan öykülerde yaratılan tekinsiz atmosfer; detayların groteskleştirilerek alışılmış durumların rahatsızlık verecek büyüklüklere taşınması yoluyla foyası ortaya çıkarılan ve bu yolla kıyasıya eleştirilen yeni dünya anlayışı; Çekilir Dert Değil’de anlatılan karakterlerin arızalı hallerinin arka planını oluşturuyor adeta. Özge Calafato’nun derin mizah anlayışı ve keskin diliyle yarattığı karakterler günümüze eğlenceli ve bir o kadar eleştirel bir bakış sunuyor. Su Eleştirmenleri ve Çekilir Dert Değil kitaplarının oluşum süreci, altKitap ekibi olarak editör-yazar-eser arasındaki ilişkiyi sorguladığımız bir çalışma oldu. Editoryal müdahale sadece redaksiyon aşamasında kalmayarak yazarın dramaturjik olarak sorgulandığı ve yazara eser hakkında farklı bir açılım sunmaya çalışan, tartışmaya açık bir pratik olarak benimsendi. Bu sürecin bundan sonraki kitaplarımızda bizim için model oluşturacak bir çalışma olduğuna inanıyoruz.

Kitap genel olarak bana iyi geldi ve size de tavsiye ettiklerimin arasındadır.

Hepinize yüksek motivasyonlu ve bol kitaplı günler dilerim.
Abdullah ÖZER
Abdullah ÖZER

Okumayı ve izlemeyi sever, yazmanın ise insana inanılmaz bir derinlik kattığına inanır. Çay vazgeçilmezidir. 90 ların müzikleriyle mest olur hatta kendinden geçer.

6 yorum:

  1. Yanıtlar
    1. Tabi ki kitap tadını vermiyor ama işe gidip gelirken yetersiz ışıkta okuma imkanı sunuyor. Her gün aynı manzarayı seyretmektense okumak daha iyi geliyor. Üstelik o kadar para saydığımız akıllı telefonlarda bir işe yaramış oluyor :)

      Sil
  2. Önce kapağı ilgimi çekti.Sonra içerik olarak okunabilir bir kitap gibime geldi.Ama tabi e-kitap olarak değil de sayfalarını çevirerek okumayı tercih edenlerdenim.Her ne kadar e-kitap bize kolaylıklar sunsa da.Emeğinize sağlık...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynen hem de okurken zevk alabileceğinizi düşünüyorum. Teşekkür ederim.

      Sil
  3. ilginç bir akım mı doğuyor acaba ? vur patlasın , çal oynasın , oynamayan kalmasın akımı. İyiymiş yalnız , ben de başımı kaşımaya fırsatım yok akımını sürdüreceğim hazirana kadar :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tam olarak yeni bir akım denemez Eylem. Yani vur patlasın çal oynasın kafayı sıyırmadan önceki son evre. Oradan boşverdimciliğe geçebilirsen kurtulursun ama vur patlasın çal oynasına geldiğin hızla yoluna devam edersen durum fena 😆

      Şimdi gelelim senin akıma. Başımı kaşıyacak vaktim yok durumu ufukta bir tatil görünüyorsa gayet zevkli bir durum. Öğrencilik gibi karizmatik bir yoğunluk iyidir yani. Ama o haziran gelmek bilmezse sende bu tarafa kayarsın dikkat et 😃😃😃

      Sil